Polonya'da Hükümet Karşıtı Gösteriler Çoğalıyor

Varşova'da hafta sonu toplanan 100 binden fazla kişi hükümeti protesto etti.

Varşova'da hafta sonu toplanan 100 binden fazla kişi hükümeti protesto etti. Protestocular sadece daha iyi bir sosyal politika değil, aynı zamanda Başbakan'ı da devirmek istiyor. 
Polonya'nın başkenti Varşova'da geçen hafta başlayan protestolar cumartesi günü doruk noktasına ulaştı. Sendikaların çağrısıyla toplanan 100 binden fazla kişi daha fazla şeffaflık ve sosyal devlet için sloganlar attı, ıslık çaldı. 

Dayanışma Sendikası (Solidarnosc) ve Sendikalar Birliği OPZZ'nin öncülüğündeki gösteri, Polonya'da son yıllarda düzenlenen en geniş katılımlı eylem oldu. 

Emeklilik yaşı 

Donald Tusk başbakanlığındaki liberal hükümetin istifasını isteyen göstericiler, hükümeti yalancılık ve yolsuzlukla suçluyor. Hükümete karşı uzun zamandır devam eden tepkilerin sokağa taşmasına yol açan ise emeklilikle ilgili yapılan düzenlemeler oldu. 

Emeklilik yaşının 65'ten 67'ye yükseltilmesi ve çalışanların haklarının gevşetilmesi, sendikaları harekete geçirdi. 

Geçiş sürecinin kaybedenleri 

Bu yılki ekonomik büyüme tahmini 1,1'i geçmeyen Polonya aslında şimdiye kadar pazar ekonomisine geçiş sürecinin örnek öğrencisi olarak gösteriliyordu. Ancak bu değişim sürecindeki ilerleme, işsiz kalanları ve çalışanların haklarını yeteri kadar korumayan kötü iş sözleşmelerini gölgede bıraktı. 

1989'da Demir Perde'nin kalkması ve siyasi değişimin ardından Polonya'da serbest piyasaya geçişte fiyatlar birdenbire fırlamış, buna karşı maaşlar aynı kalmış, birçok kişi de işini kaybetmişti. 

Sendikaların talepleri 

O dönemden bu yana uygulanan reformların halkı zor durumda bıraktığına dikkat çeken Polonyalı yazar Daniel Passent, "Hükümet büyüme, yatırımlar ve ekonomik reformlar hakkında konuşurken geçiş sürecinin kaybedenlerinden hiç söz edilmiyor" diyor. 

Passent, "Protestoların olumlu yanı, işin bu tarafını da tekrar görmeye başladık. Yoksa sendikaların talepleri aslında oldukça ütopik" şeklinde sözlerini sürdürüyor. 

Daha yüksek asgari ücret ödenmesi, emeklilik yaşının aşağı çekilmesi, daha iyi bir sağlık sigortası sunulması ve daha kapsamlı bir sosyal devlet anlayışının benimsenmesini isteyen sendikalar, ayrıca anayasadaki değişikliklerin de halk oylamasına sunulmasını gerektiğini savunuyor. 

Sendikaların bütün taleplerinin hayata geçirilmesinin zor olduğunu belirten Daniel Passent, sendikaların bir yandan hükümetle diyalog talep ettiğini, ama öte yandan da Tusk'u devirmek istediğini belirterek bu durumun diyaloğu güçleştirdiği değerlendirmesinde bulunuyor.